Archive for: Ocak 2013

Kişi Odaklı Yaklaşımın Mimarından

rogers_norobilim_com

Yeni yüzyılda insan beyninin dinamiklerini anlamak yönünde gerçekleştirilen birçok araştırma, sinir sistemimizin sanıldığından çok daha donanımlı olduğunu gözler önüne serdi. Yüzyılın başına kadar kitaplarımızda yenilenemez ve tamiri güç olarak anlatılan sinir hücrelerimizin, hasarı tolere etme konusunda yeni keşfedilen becerileri, nörobilim alanına bambaşka bir pencere açtı. Pozitif bilimlerin çizdiği yolda biliyoruz ki, hayatımızdaki tüm soyut kavramlar, aslında organik bir kaynaktan temel alıyorlar: Beyin. Ahlaki ve tinsel boyutta var olan tüm inançlar, beyin kimyamızın şekillendirdiği olgular.

Carl Ransom Rogers, psikolojide hümanist yaklaşımı kuramsal olarak ilk ortaya atan psikolog. Rogers, kişiyi bir obje olmaktan çıkarıp onu, birçok bileşenden oluşan karmaşık yapısıyla, “insan” tanımı içinde inceleyerek psikoloji bilimine yepyeni bir bakış açısı getirir. Terapide önceliği hastanın insan olma gerçeğine ayıran bu yaklaşımın oluşmasında etkili olan esas itki, daha önceki tüm psikolojik kuramların ve terapötik girişimlerin kişiyi birey kimliğinden soyutlayarak, hasta tanımı altında değerlendiren ve bireyin sahip olduğu tüm soyut değerleri hiçe sayan yapılarıydı. Zira hastanın gerçek kimliğini ruhsal problemleri değil insani değerleri, tecrübelerle şekillenmiş geçmişi ve düşünceleri oluşturuyordu ve bunlar kesinlikle saygıyı hak etmeliydi.

“Yarının İnsanı” kitabını, Rogers’ın kariyeri boyunca elde ettiği kazanımların ve insan doğasına ilişkin gözlemlerinin bir özeti olarak tanımlayabiliriz. Yazar kitabında, farklı başlıklar altında yarının insanını bizlere sunuyor. Uzun profesyonel hayatında edindiği ilişki tecrübelerini ve bu süreçte mesleğe bakışta yaşadığı köklü değişiklikleri anlatan Rogers, yaşlandıkça elde ettiği kazanımlarla daha da sağlamlaştırdığı felsefesini ve gerçekliğe dair kişisel görüşlerini cömertçe paylaşıyor. Yazarın, olaylara bambaşka perspektiflerden yaklaşarak nasıl insancıl çözümler getirdiğini görmek hem okurun onun düşünce yapısını kavramasını kolaylaştırıyor hem de kendi hayatında uygulayabileceği davranış kalıplarını oluşturmada yol gösterici oluyor.

Psikolojik olguların analizi ve sorunların çözümü yolunda yıllarca benimsenegelmiş “danışan merkezli yaklaşım”, yardıma ihtiyacı olan grubun hak ettiği özeni görememesiyle sonuçlandı. Bu, danışan merkezli yaklaşımın tek yönlü bir sistem oluşundan kaynaklanıyordu. Bu sistemde, elde edilen veriler standardize edilmiş subjektif bir değerlendirmenin gölgesinde çoğu zaman eriyip gidiyordu. Carl R. Rogers’ın öncülük ettiği çağdaş psikoloji akımında ise “kişi odaklı yaklaşım” değer kazanıyor. Kişi merkezli yaklaşımda standartlar arka plana atılıyor ve birey psikolojik süreçlerin göbeğine yerleştiriliyor. Bu yaklaşım Rogers’ın meslek hayatının birincil temasını oluşturuyor. Bu tema, yazarın tecrübeleri, başkalarıyla etkileşimleri ve araştırmalarının sonucunda şekilleniyor. Kişi odaklı yaklaşımın pozitif bilime uygunluğuyla bu sistemi destekleyen güçlü bilimsel kanıtların da paylaşıldığı kitapta, insanların bilinç sistemi, inançları ve bağlandıkları değerler geniş bir perspektiften irdeleniyor.

Gerek psikolojik analiz ve terapiler gerekse diğer insan odaklı mesleki uygulamalarda yaşanan sorunların, uygulayıcının hatalı yaklaşımına dayanması akla tek bir soruyu getiriyor: Problemin temeli eğitimde mi? Rogers, eğitimin yanlış damarlardan beslenmesini gelecek nesil üzerindeki en büyük tehdit olarak görüyor.

Eğitimin temelindeki sorunların öğretmen eğitiminde yapılacak düzenlemelerle çözülebileceğini savunan yazar, akademik bilgi kazanmak için sınıflara dolan gençlerin özgün bilinç düzeyine erişerek ilerleyici bir mantığı benimsemesinin ancak onlara insancıl eğitim alanları sağlanabildiğinde mümkün olabileceğini söylüyor. İnsancıl bir ortamın öğrenmeyi büyük ölçüde destekleyeceğini savunurken bu ortamda bilgilenen bireylerin kişi odaklı çözümler üretme eğilimlerinin çok daha yüksek olacağını belirtiyor.

“Yarının İnsanı”nda Carl Rogers’ın başkalarının gelişimine adanmış bilim savaşının izlerini görüyoruz. “Kişi odaklı”, Rogers’ın yaklaşımı için tercih ettiği terim. Çünkü Rogers’a göre; psikolojik destek alan kişi, terapinin yönünü saptama konusunda, danışana güvenmeli ve neyin canını acıttığına, hangi tecrübelerin örtülerinin kaldırılması gerektiğine dair fikirler üretmelidir. O nedenle Rogers, psikologların hastaları tedavi etmelerini engellemeye çalışan tıp ve psikiyatri alanındaki bölgesel savaşlarda; seçimin, isteğin ve amacın önemini yadsıyan B. F. Skinner gibi, indirgemeci görüşe sahip kişilerle yaşanan ideolojik savaşlarda ve danışan odaklı yaklaşımın, entelektüel olmadığını düşünen psikanalistlerle yönteme ilişkin savaşlarda, hep mücadele eden olmuştur. Eserde, bu mücadelelerde sunduğu alternatifleri okurken, onun insan doğasına duyduğu derin saygıyı görebiliyoruz.

Yazar kendi tecrübelerini okurla paylaşırken karşısındakine yol gösterici olma kaygısı gütmüyor; sadece zamanla edinilen gerçekliği dosdoğru aktarıyor. Eserin yaklaşık otuz yıl önce kaleme alındığını düşünürsek, Rogers’ın bugünün insanına tuttuğu projeksiyonu görmek mümkün oluyor. Kitapta, iletişimin insan ilişkilerinde ne denli önemli olduğu ön plana çıkarılırken, diğer bireyleri anlama sanatının kilit noktasında doğru iletişim yöntemlerinin yattığı vurgulanıyor. Empatinin insani ilişkilerde ön şart olduğunu her fırsatta dile getiren yazar, yazı masasından kalkıyor ve koltuğunu okura devrediyor. Böylece felsefesiyle örtüşen bir anlatım biçimi ortaya çıkıyor, takdim eden kişinin yaptığını gereksiz kılacak tüm kibir ve abartıdan uzak, duru bir dil. Bu sadelik okuru yazara yakınlaştırıyor ve onunla birlikte yarının insanını yaratmaya davet ediyor.

“Yarının İnsanı”, Carl R. Rogers, Çev: F. Cihan Dansuk, 342 s., Okuyan Us Yayın, 2012

 

Not: Bu yazı Remzi Kitap Gazetesi’nin Ocak 2013 sayısında yayımlanmıştır.

https://norobilim.com/wp-content/plugins/sociofluid/images/google_48.png https://norobilim.com/wp-content/plugins/sociofluid/images/facebook_48.png https://norobilim.com/wp-content/plugins/sociofluid/images/twitter_48.png
 

Please log in to vote

You need to log in to vote. If you already had an account, you may log in here

Alternatively, if you do not have an account yet you can create one here.